Belirli aralıklarla sürdürdüğümüz “Ekoloji Sohbetleri” serisinde bu defa Fethiye’nin çevre davaları üzerine konuştuk. Fethiye’de derneğimizin ve çeşitli çevre örgütlerinin sürdürdüğü hukuki süreçlerin dünü ve bugünü hakkında bilgilendirmeyi dernek üyemiz avukat Bora Sarıca yaptı.
Ağırlıklı olarak Fethiye Körfezi marina ve iskele projelerinin yanı sıra Göcek bölgesindeki mapa-şamandra projesini de ele alan sohbet bir yandan da kırsal bölgelerdeki krom eleme tesisi projesi, taş ocakları gibi can yakan sorunları da gündeme taşıdı.
Hukuki süreçlerin bir özetini aktaran Avukat Bora Sarıca “Fethiye’de HES’ler, çimento fabrikası projesi, taş ocakları, Karaot Plajı çekek yeri projesi gibi eskiye dayanan hukuk süreçlerinin devamlılığı sayesinde, bölgemizde çevre konularına duyarlı bir gelenek oluşturulabildiğini ve bu birikimlerle son dönemde özellikle kıyı işgalleri, liman projeleri gibi kıyı problemlerinin de toplum tarafından itiraz kültürüyle sahiplenildiğini” söyledi. Bu konuda tipik örneğin Fethiye Körfezi’nin kapasitesini aşan marina projelerine karşı açılan davalardan olan Aksazlar’da yapımı planlanan projeye itirazla açılan davanın farklı çevre örgütleri, meslek odaları ve vatandaşların katılımıyla çoklu davacı ile açılabildiğini aktardı. İmar planına uymayan kıyı yapılaşmasına karşı açılan dava çevre örgütlerinin lehine sonuçlandığını dile getiren Sarıca bunun kamuoyunun ve takipçisi olan yurttaşların birlikteliğinin sonucu olduğunu belirtti. Mahkemenin, itiraza gerekçe oluşturan başlıca problemleri göz ardı etmeyerek, başta yarımadanın bu tür marinaların geri hizmetlerinin de hesaba katılarak bölgede yangın riski, trafiğin aksaması, turizm faaliyetlerinin etkileneceği, sağlık hizmetleri gibi kritik anlarda ulaşım açısından büyük risk taşıdığının hukuki açıdan da tescillenmiş olduğu görüşü katılımcılarla paylaşıldı.
Aksazlar marina projesi ile ilgili Gündem Fethiye kapsamlı bir yazı hazırlamış ve derneğimizin görüşlerini kamuoyuna bu yazıyla aktarmıştık: