KELEBEKLER VADİSİ'NİN SİT DERECESİ DÜŞÜRÜLÜYOR

Dünyanın en eşsiz coğrafyalarından biri olan Kelebekler vadisinin sit derecesi düşürülerek korumasız bırakılıyor. 1995 yılından beri 1. Derece doğal sit alanı olduğu halde, koruyamadığımız, doğallığını bozduğumuz Kelebekler Vadisinin statüsü, Çevre ve Şehircilik bakanlığının itiraf gibi kararı ile Nitelikli Doğal Koruma statüsüne düşürülüyor. Yeni statü ile, ucu açık, kapasitesi belirlenmemiş kullanım biçimlerine izin verilerek maalesef Vadinin eşsiz güzelliğinin tamamen yok olmasının önü açılıyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sit alanlarında yapılan değişiklikleri 8 profesör ve 6 uzmana hazırlattığı “Ekolojik Temelli Bilimsel Rapora” dayandırıyor. Kelebekler Vadisi için hazırlanan rapora göre, vadideki izinsiz tarım ve turizm faaliyetlerinin insan baskısını arttırdığı ve bunun sonucu olarak bölgenin %55’inin doğal vasfını yitirdiği belirtiliyor (sayfa 20 ve 82). Başka bir deyişle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kendi suçunu kabul edercesine, 1995 yılından bu yana 1. Derece Doğal Sit alanı olduğu halde koruyamadığı Kelebekler Vadisi’nde hali hazırda kaçak olarak sürdürülen faaliyetleri yasallaştırmanın yolunu, vadinin sit derecesini düşürmekte buluyor. Bu yeni sit statüsü ile vadinin eşsiz güzelliğinin tamamen yok olmasının önü açılıyor.

Kelebekler Vadisi, 147 tür bitki ve 105 kelebek türüne ev sahipliği yapan bir alan. Bu kelebeklerden, Marmara, Akdeniz ve Ege sahillerinde çoktan kaybolmuş olan Osmanlı Ateşi Kelebeği dahil 41 ayrı kelebek türünün varlığı tehdit altında. Ayrıca, Bakanlığın hazırlattığı rapora göre Kelebekler Vadisi’nde bulunan başta orfoz, kaya sıvacısı kuşu, oklu kirpi olmak üzere 35 tür bitki, balık, sürüngen, kuş, memeli ve omurgasız tehdit altında görünüyor ( Sayfa 86). Aynı raporda, Kelebekler Vadisi’nin kritik türler bakımından hassas ve benzersiz bir ekosisteme sahip olduğu da belirtiliyor (sayfa 86).

Kelebekler Vadisi için 29/07/2019 tarihinde bakanlık oluru ile kabul edilen sit değişiklikleriyle Faralya mahallesi köy yerleşik alanında kalan ve 3. Derece Doğal Sit olan bölge “Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı”, vadi tabanı ve köy yerleşik alanı etrafındaki 1. Derece Doğal Sit olan bölge ise “Nitelikli Doğal Koruma Alanı” olarak ilan edildi. Vadi yamaçlarını kapsayan bölgenin ise “Kesin Korunacak Hassas Alan” olarak tesciline ilişkin idari süreç devam ediyor. Oysaki vadi tabanları yamaçları ile birlikte bir bütündür. Vadi tabanına ve yamaçlarına ayrı koruma statüleri oluşturarak alanın doğal yapısını korunmak mümkün değildir. Nitelikli Koruma Alanı olan vadi tabanında balıkçı barınağı, ahşap iskele, alanın doğal yapısı ile uyumlu çadırlı kamp alanı, bungalov, bekçi kulübesi ve günü birlik faaliyetler yapılabilecekken Kesin Korunacak Hassas Alan olan vadi yamaçları bu faaliyetlerden hiç mi etkilenmeyecek?

 

Biz Ne istiyoruz?

Biz, kelebeklerin özgürce uçtuğu bir Kelebekler Vadisi istiyoruz; Çünkü doğanın kendi kendine yeten halinin sonuna geldik… Elimizde kalan az sayıdaki doğal alandan biri olan Kelebekler Vadisi’nin korumasız kalması canımızı yakıyor.

Yanan ormanları, kirlenen körfezi, kaybolan sığla ağaçları ile artık sona yaklaşan Fethiye’de bir değerin daha yok olmasını istemiyoruz. Asıl işleri tabiat varlıklarını korumak olan devlet kurumları ile birlikte bu alanları korumak istiyoruz.

Kelebekler Vadisi dünyada tek! Gözümüz gibi korumamız gereken vadiyi, rant beklentilerine feda edemeyiz.

Kelebekler Vadisi’nin geçmişte olduğu gibi en yüksek derecede korunmasını istiyoruz. Vadi tabanının ve yamaçlarının, yani eski statüsü 1. Derece olan tüm alanların “Kesin Korunacak Hassas Alan”, yerleşim alanı olan bölgenin ise “Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” olarak ilan edilmesini istiyoruz.