Adını Fethiye ve Civarından Alan Canlılar

Mağara çekirgeleri (Orthoptera, Rhaphidophoridae) ülkemizde iki farklı alt familyaya (Dolichopodainae ve Troglophilinae) ait iki cins ile temsil edilmektedir. Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalarla Türkiye’de belirlenen mağara çekirgelerinin sayısı 17’ye yükselmiştir. Bu türlerden biri olan T. fethiyensis, adını aldığı bu coğrafyada yaşamakta.

Troglophilus (Troglophilus) fethiyensis adlı mağara çekirgesi dünya literatüründe “New species of the genus Troglophilus Krauss, 1879 (Orthoptera: Rhaphidophoridae) from Western and Southern Anatolian caves, Turkey” adlı çalışma ile Taylan, Di Russo, Cobolli & Rampini tarafından, 2012 yılında tanıtılmıştır.

Çok yıllık olan bu otsu bitki, kayalık yamaçlarda, çam ormanları ve çalılık arazilerde 80-100 metreye kadar olan yüksekliklerde görülebilir.

Allium fethiyense (Çam Körmeni), adını Fethiye’den almakla kalmayıp aynı zamanda endemik olan bu tür, sadece bölgemizde yaşam alanı bulur.

Seval Bahadır Koca’nın; “Batı Anadolu Rissoacea (Gastropoda, Prosobranchia) Faunasının Belirlenmesi” adlı çalışması ile 2007 yılında bilim dünyasına tanıtılmış bir türdür.

Tatlı suda yaşayan bu salyangoz türünün çok dar bir alanda yayılış gösterdiği belirlenmiştir.

Montivipera xanthina bilimsel olarak ilk kez  Gray tarafından 1849 yılında, Daboia xanthina olarak isimlendirilmiştir. Tür ismini, biyolojik isimlendirmede ilk tanımlandığı yer anlamında kullanılan terra typica (tip mahali)’sı olan Fethiye Kınık Köyü’nde bulunan Xanthos harabelerinden almıştır. Daha sonraları yapılan sistematik çalışmalarda Vipera xanthina olarak belirlenen bu takson, Vipera cinsinin bölünmesi ile günümüzde Montivipera cinsi altında değerlendirilmektedir.

Gülay Ecevit Genç , Emine Akalın Uruşak, Arno Wörz’ün 2012 yılında yayımladıkları, “A new species of Eryngium (Apiaceae) from Turkey: Eryngium babadaghensis” adlı çalışma ile bilim dünyasına tanıttıkları bu tür, ismini Fethiye’nin en yüksek dağı olan Babadağ’dan almaktadır.

Kit Tan  ve Bayram Yıldız’ın 1988’de yayımladıkları “New Asyneuma (Campanulaceae) Taxa from Turkey” adlı çalışma ile literatüre ekledikleri bu endemik tür, ismini aldığı Babadağ dışında başka hiçbir yerde karşılaşamayacağımız bir türdür.

Bu böcek türü, Trichoptera (evcikli böcekler) adlı böcek takımı içinde yer alır. En önemli özellikleri, larval dönemlerini geçirdikleri sucul yaşam ortamlarında, kendi salgıları ve doğada buldukları materyallerle yaptıkları evciklerdir.

Stactobia seki türü; Prof. Dr. Füsun Siphaliler’in 2000 yılında yaptığı yayın ile dünya literatürüne kazandırılmıştır. Adını bulundukları yer olan, Fethiye’deki Seki Çayı’ndan alırlar.

1989 yılında yayımlanan, “Seven New Species and a New Subspecies of Trichoptera from South Western Anatolia” adlı çalışma ile Prof. Dr. Füsun Sipahiler tarafından, bilim dünyasına tanıtılmıştır. Aynı yayında, yine yeni adlandırılan şu türlere bulunmaktadır; Hydroptila ortaca, Hydroptila mugla, Stactobia fethiyensis, Polycentropus ierapetra anatolica, Tinodes kemerensis, Beraeamyia mugla, Beraeamyia antalya, Setodes muglaensis