FETHİYE KÖRFEZİ KRUVAZİYER LİMAN İÇİN DOĞRU YER TERCİHİ DEĞİLDİR

Fethiye Körfezi, ekolojik bir felaketin kıyısında, Göcek koyları rant uğruna parsellenmiş, ne denize girecek koyumuz kalmış ne de teknemizi gönül rahatlığıyla kıyısına çekebileceğimiz sahil.

Fethiye’nin kadim kültürünün en önemli parçası olan deniz hem kirlenmiş hem yağmalanmış. Yok olmanın eşiğine gelmiş. Oysa biz ne demiştik;

 

Kasım 2019, Karagözler Mahallesi’ne yapımı planlanan marina için; “Fethiye Körfezi’ne bir hançer daha”

Şubat 2020, Belcekız’a yasadışı kurulan platformlar için, “Ölüdeniz’e sessiz kalma!”

Nisan 2020, Ölüdeniz’de yapımı planlanan jeotermal için “Destek ol engel ol!”

Ağustos 2020, tellerle çevrilerek Göcek halkının elinden alınan limanı için, “Göcek teller ardında”

Kasım 2020, Aksazlar’da yapımı planlanan proje için, “Fethiye Körfezi’ni korumak için sen de katıl”

Kasım 2020; 300 yatlık marina projesi için, dava açıp “hukuki süreç başlatıyoruz!”

Aralık 2020, yarımada koylarında yapımı planlanan marina için halkın katılımı toplantısında “Kıyılar halkındır özelleştirilemez!”

Mart 2021, yarımada koylarından işgaline itiraz edip, “Küçük kasabanın büyük yok oluşu”

Mayıs 2021, Yassıca Adası’nın imara açılmasına karşı, “Sizin hiç deniziniz çalındı mı?”

Mayıs 2021, itiraz edip dava açtığımız karayolları önündeki marina için bilirkişi heyeti gelince, “Körfez çamurla doluyor”

Eylül 2021, bilirkişi dava sonunda “Buralara marina yapılamaz!”

Haziran 2023, Aksazlar’da planlanan marina için 242 yurttaşla beraber “Buraya bu marina olmaz!”

Temmuz 2023, Faralya’da ağaç kıyımıyla başlayan rant projesine “Kıyılar işgal ediliyor!”

Ağustos 2023, Fethiye’de denize girilecek plaj bırakılmayınca; “Şezlongların altında kumsal var! Sahiller kimseye peşkeş çekilemez!”

Eylül 2023, Poruklu (Ayten) Koyu’nun işgali için, “Koylar halkındır özelleştirilemez!”

Aralık 2023; Göcek’te Osmanağa Koyu’nun işgal projesine; “Yeter artık!” demişiz ve bugüne gelmişiz.

 

NEYE KARŞIYIZ NEDEN KARŞIYIZ?

  • *Fethiye Körfezi artık ülkenin en korunmaya muhtaç denizidir. Küçük bir ülke toprağı kadar dip çamuru körfezi bataklığa çevirmiştir. Mesele yerel siyaseti aşacak boyutta ve geri dönülemez noktaya gelmiştir.
  • *Fethiye Körfezi bu şehrin kadim kültürünün önemli bir parçasıdır. Eğer körfez yoksa gelecek kuşaklara bırakacağı ne bir şehir ne bir kültür kalacaktır.
  • *Fethiye’de halkın serbestçe kullanacağı kıyı, koy, sahil, plaj kalmamıştır. Oysa şehrin sakinleri denizin doğal kullanıcıları ve ilk sahipleridir.
  • *Denizin kullanıcıları olan halkın yanı sıra, deniz; birlikte yaşadığımız su samurları, deniz kaplumbağaları, foklar ve yunuslar başta olmak üzere bütün deniz canlılarının ortak malıdır. Bir kişiye, zümreye ya da çıkar grubuna devredilemez.
  • *Ülke turizminin önemli lokasyonlarından biri olan Fethiye ne yazık ki cruise turizminin önemli ziyaret noktalarından biri değildir. Deniz kitle turizmi için deniz kenarına yanaşma alanı yapmak yetmemekte, bütün bir şehri koruma altında almak, arkeolojik değerlerini korumak, doğal güzelliklerini gelecek kuşaklara aktaracak bakış açısına sahip olmak gerekecektir. Ülkemizde kruvaziyer deneyiminde Kuşadası örneğinde gördüğümüz biçimde, örneğin “Meryem Ana Kilisesi” gibi tarihi merkezlerin korunması kollanması gerekir. Ne yazık ki Fethiye bu açıdan da sınıfta kalan bir şehirdir.
  • *Günlük hayatta zorlandığımız trafik sorunun, turizm sezonunda keşmekeşe döndüğünü hepimiz kendi deneyimlerimizle biliyoruz. Kruvaziyer liman projesi yüzlerce otobüsün sahil bandında nerede, nasıl hareket edeceği dahası Fethiye trafiğinin bu büyük yükü nasıl kaldıracağını açıklayamamaktadır.
  • *Proje sahasının hemen yakınındaki “Çalış Kuş Cenneti”nin varlığı “ne yazık ki” proje dosyasında göz ardı edilmiştir. Oysa 220 kuş türüne ev sahipliği yapan, Fethiye’nin önemli değerlerinden biri ve aynı zamanda yasal koruma altındaki kuş cennetinin 120 tonluk cruise gemileriyle imtihanı sorgulanmamış, çevresel etki değerleri hesaplanmamıştır.
  • *Kruvaziyer gemiler en fazla motor gücüne sahip gemi tipleridir. Bu gemiler seyir esnasında ve limanda kaldıkları sürelerde atmosfere, küresel ısınmaya sebep olan sera gazı salmaktadır. Bu gazlar hem atmosfere hem de insan sağlığına zarar vermektedir. Örneğin 2016 yılında Kuşadası'nda yapılan incelemede sadece manevralarda gemilerin ilçe atmosferine 2.500 tondan fazla sera gazı saldığı belirlenmiştir. Fethiye böyle bir baskıyı kaldıracak güçte değildir
  • *Fethiye Körfezi, ülkemizde önü bir adayla kapalı tek körfezdir. Bu ada yerleşime açık ve tarihi kalıntılarıyla önemli değerlerimizden biridir. Devasa gemilerin manevra alanı olmayan körfez girişi başlı başına itirazı haklı kılacak kadar önemlidir. Ön görülen büyük tonajlı gemilerden sadece birinin başına gelecek kaza ne yazık ki Fethiye için bir felakettir.
  • *Bizim sözlü olarak dile getirdiğimiz ama bir yandan devlet kurumlarınca koruma, kollama projeleri yürütülen Deniz kaplumbağası (Caretta caretta), Su samuru (Lutra lutra), Deniz çayırları (Posidonia oceanica), Pinna (Pinna nobilis), Orfoz (Epinephelus marginatus) türlerinin hem yaşam alanı hem üreme alanı olan Fethiye Körfezi’nin korunması, yapılaşmadan daha öncelikli olmalıdır.
  • En nihayetinde; pek çok konuda eleştirdiğimiz bu ve buna benzeyen körfez ile ilgili irili ufaklı her tür girişime karşıyız. Çünkü kıyılar halkındır, deniz balıkların. Ranta peşkeş çekilemez…

                                                                               Fethiye Ekolojik Yaşam Derneği